başumuzda bi duman ne durur ne çakayi gel sevduğum verelum bu takayi al eline bi fener mum yana yana söner

Ben bir güvercindim mavi Haydarpaşa, Kız Kulesi Ve bir yağmur kelebeği Ekim ayında Suçluydum, firariydim Senden kaçmıştım Ben bir martıydım

Adıyaman ufaktı Yazları çok sıcaktı Buz almaya giderdik Her gün ikindi vakti La ne hoştu eskiden Aklıma geldin birden Tuluh

kahve yemenden gelir havar yarim bülbül çimenden gelir vay vay yarı güzel olanın havar yarim her gün hamamdan gelir vay

Her sabah her sabah hey hey seher yelleri Seher yelleri ile hey hey esen Ali’dir Muhammet kılavuz hey hey mahşer

Gurbet elde ahuzarda Günler geçmiyor burada Öyle bir var ki bende Tabip bulamadı tende Karlı dağları aşmalı Gidip cana ulaşmalı

Gittin uzaklara Ellerinde düşlerim Gece gündüz içimdesin Ağlıyor gülüşlerim Yalnızlığın ortasında bir yırtık resim Hala sesin kulağımda dön nerdesin Bekliyorum

Anadolu erenleri sever gönül verenleri Sevgi barış arar isen işte Hacı Bektaş Veli Dalma öfke batağına nefret koyma otağına İnsanı

mapushane önü dikenli teller yârin kokusunu getirir yeller mahpusun halinden ne bilsin eller ne bilsin eller düşündüm düşündüm düşlerim bitti