Şebnem Kısaparmak – Gurbet Gelini – Mamaş FM

Şebnem Kısaparmak – Gurbet Gelini

Çetin bir kış gecesiydi
Marttı, soğuktu
Her taraf bembeyazdı gök zifiri karanlıktı
İçim üşüyordu
Çocuktum, ağlıyordum
Gizli gizli hıçkıra hıçkıra
Sesim duyulmasın diye yorganın altına girmiştim

Çok korkuyordum
Ağlıyordum

Son kez öpmüştü ablam beni
Kalakalın iştim
Sus dedi işaret parmağını dudaklarına dendirerek
Hastanelerde gördüğüm hemşire ablaların fotoğraflarına
Benzemişti
Sakın sesini çıkarma
Ahmet’imi de öp benim yerime
Annemi de
Sizi çok seviyorum
Ben de dedim içimden
Ben de seni çok seviyorum abla, ben de seni, ben de seni
Çok seviyorum
Nereye diye soramadım
Bir ıslık sesi duydum inceden
Aklımda hep bu ses kaldı o geceden
O ıslık felaketi oldu ablamın
Ve yıllar süren suskunluğu babamın iyice içine kapandı
Babam
Mahallede kimselerin yüzüne bakarnaz oldu
Hayata küstü

Aylarca, yıllarca, annem ağladı o sustu

Hep bir haber bekleyerek geçti günleri
Sormuyordu ama bekliyordu

Dedikleri doğruydu
Ne olursa olsun et tırnaktan kopmuyordu
Ablam bir daha dönmedi
Kimbilir belki de dönemedi
Söz verdim kendime
Ben hiç kopmayacaktım onlardan
Evlenmiycektim işte
Tek umutları bendim
Gözümün içine bakardı babam
Bir tane kızım benim der, başını öne eğerdi içim titrerdi
Pek belli etmezdi ama
Babam en çok beni severdi
Canımı istesinler, kızımı istemesinler derdi babam
O daha çok küçük, küçücük diyerek

Geri çevirirdi kısmetleri
Hiç büyümeyen kızıydım babamın
Sonunda benim de istediğim birine olur dedi babam
Hayırlısı olsun

Beyaz gelinliğimi giyeceğim güne kadar hep sustu
Ağzını bıçak açmıyordu
Bir gece annemle konuşurlarken duydum

 

Acaba doğru mu yaptık hanım
Uzaklara verdik kızı
Gurbet ellere verdik

Taht yaptıkta baht yapamadık şu kızlara
Yazık bize yazık diyordu
İyi olur inşallah bey dedi annem iyi olur inşallah, sıkma
Canını
Ablasına benzemesin kaderi
Nerden bilirdim gurbet ellere gelin gideceğimi
Zordu gurbet dedikleri şimdiden yaktı içimi
Kim bilir nasıl özlerim annemi, babamı, kardeşlerimi
Evimi, memleketimi
Gözyaşları içinde yatağıma girdim
Yorganı başıma çektim
Çocukluğumu bıraktığım bu evde son gecemdi
Ağlıyordum

Bu evde doğmuştuı
Ve ilk defa bu evde
Duvarlara baktım
Sokak lambasından sızan ışıkta
Sararmış aile fotoğrafımızı gördüm
Her şey eskimeye mahkumdu dernek

Hemen yanında ablamın astığı Orhan Gencebay posteri
duruyordu
Bir teselli ver yazıyordu üstünde
Ama teselli vermiyordu inadına acıtıyordu işte
İçimde bir şeyler kopuyordu
Paramparça olmuştu
Hepimiz paramparça olmuştuk
Kitaplığın üzerine çizdiğim çöp adamları gördüm sonra
Nasıl da azar işitmiştim annemden
Bu çocuklar hiçbir şeyin değerini bilmiyorlar diye
Bağırmıştı
Biliyorum anne, şimdi her şeyin değerini biliyorum işte
Senin, babamın, kardeşlerimin hepinizin değerini biliyorum
Anne
Sizi çok seviyorum, çok seviyorum anne
Sevinci ve hüznü aynı aıida yaşıyordum
Yorulmuştum

Tam dalmak üzereydim ki
Kapı gıcırtısıyla uyandım
Babamı gördüm, uyur gibi gözlerimi kapattım
Yatağımın yanına diz çöktü
Üstümü örttü sıkı sıkı

İlk defa saçlarımı okşadı
Saçlarımı okşadı babam
Ne kadar da geç kalmıştı

Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi
Bir taraftan hiç bitmesin istiyordum bu rüya
Alnımdan öptü babam
Gözyaşları yanaklarımda kaldı
Daha fazla dayanamadım
Baba dedim boynuna sarıldım
İstemezsen gitmem baba
İstemezseniz gitmem
Allah’a emanet ol yavrum dedi
Çok mutlu ol
Canım babam benim
Canım babam
Ellerini öpüyordum
Hem ağlıyor hem gidiyordum
Canım babam benim
Canım anam, canım

sebnem_kisaparmak-yildiz_gibi-b-2004

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.